Sessizliğe Özlem

Suskunlaşırsın ve her şeyin susmasını dilersin. Derin sessizliği özler, İçindeki sesi duymak istersin. Ne olmuştur da, neden olmuştur da böyle olmuştur işte o bilinmez. İçinden bir kez daha ölüp, dirileceğini hissedersin. Tıpkı, bundan öncekilerde olduğu gibi. Bilincinin, yaşadığı düzlem dağılmış yenisi oluşmaktadır. Bilincin, sanki yeni baştan doğmaktadır. İçinde süren inşaatın sesini dinlersin. Ne doğacağını bilmeden,…

Elveda

-Elveda- Vedanın zamanı şimdi. Bitmekten değil, gitmek. Sonları bilmekten. Sonlardan, korkmaktan. Ya biterse diye korkmaktan yoruldum belki. Belki gidenin sen olmandan korktum. Bırakamamaktan, bir de o halde bırakmak zorunda kalmaktan korktum. Terk eden ve terk edilen olmayı seçtim. Giden ve geride bırakılan oldum. Ben gittim, geride ben kaldım. Taşıyamadığım kendimi ikiye böldüm. Vedalar istenmez. Bil…

Sıradan Olmanın Utancı

Sıradan olmanın utancıyla yaşmaktansa, farklı olmanın dışlanmışlığına razı oldu. Evet, yanlış anlamadınız… sıradan olmanın utancı!.. Kendini ispat edememiş olmaktan, kaybolmaktan, gözükmez olmaktan, korkmaktan, yetersizlikten, başarısızlık olarak gördüğü sıradanlıktan, utanç duymaktan korkuyordu. Tepki verdi hepsine. Ayaklandı içinde. Bir isyandı başladı, önlenemez. Bir kavga içindeki, bastırılamaz.

Çarşıdaki Hesap

Çarşıdaki hesap da eve uymaz. İlişkiler hesapla yürümez. İkili ilişkileri strateji ile yönetmek kısa orta vade de işe yarar zannedilse de, orta ve uzun vadede büyük kayıplarla sonuçlanır. İlişkiler özünde güvene ve duygusal samimiyete dayanır. Şekli yönüyle akıl, iletişim becerileri, süreç yönetimi, temel iletişim kuralları geçerli olsa bile özü ilişki ve iletişimlerim içinde saklıdır. Kalbi…

Göçmen Kuşlar

Göçmen kuşlar, Göçen kuşlar, Eninde sonunda, dolaşıp doğdukları yere dönen kuşlar. Ne göçler gördüm, köyünde bir kaç karışa gömülen. Ne göçler gördüm, bir gün nasıl döneceğini anlatan. Ne göçler gördüm, kalmayı başarısızlık gitmeyi zafer zanneden. Ne kaçışlar gördüm umuda. Ne de varışlar gördüm umuda. Vatansız topraksız kalışlar gördüm, acınası. Vatanı satışlar gördüm benden uzak olası.

Ciddiye Alacaksın

Kendini ciddiye alacaksın. Hani öyle ciddiye alacaksın ki, dünyanın en değerlisi kadar önemli olacaksın. Kendini öyle ciddiye almayacaksın. Hani “bir sen varmış” sanmayacak ve “yalnız sen yaşarmışsın” duygusunun saçma olduğu kadar saçmalamayacaksın. Aslında kendini ne büyütecek, ne küçülteceksin olduğundan. Olduğunla, oynayacaksın hayatı mesela. Daha olacaksın, yetmiyorsan. ya da Daha azalacaksın, yetemiyorsan. Algılarla oynadığın, o bol…

Hakedilmiş

Hak edilmişlik kavramına öyle inandım ki, Hiçbir zaman piyango çıkmadı. Ter damlası izi olmayan bir şeyim olmadı. Armutlar kendi-kendi kedine pişmedi, kendiliğinden ağzıma düşmedi. Yerde hiç para bulmadım. Bulsam, alıp cebime koymadım. Şükür ki inandığım kendimden hiç mahcup olmadım. Şanslı ve şanssız kavramları bakışa göre değişir. Baktığın yerden ve olduğun yerden bir dünya senin olur.…

İki Kilit

İki kilit var. Biri içinden kilitlediğin, kendini içeri hapsettiğin. Diğeri dışından kilitledikleri, seni içeri hapsettikleri. Birinde anahtarları elinde olur lakin… Anahtarı elinde diye, kendini özgür mü zannedersin? Köleler ve efendilerin soyundan gelir insan. Ve geçmiş her insanı kendi soyuna çeker. Kimileri köle olmak için çırpınır. Kimileri efendi olmak için.