Sürüden Biri
Bir balık sürüsündeki en lezzetli balığı nasıl ayırırsın? Ayıramazsın. O, binlercesinden biridir.
Bir balık sürüsündeki en lezzetli balığı nasıl ayırırsın? Ayıramazsın. O, binlercesinden biridir.
Sevdim bu konuyu; Kim olmalıyız? Bizi biz yapacak olan ve kendimizi keşfetmemizi sağlayacak olan yol nedir? Öyle bir yarının sahibi olmalıyız ki, bu günden çok daha mükemmel hissedelim. Gelecekteki kendimizi var etmekten bahsediyoruz. Bunun cevabı oldukça soyut. Dün ne isek, bugün ne isek, yarın oyuz. Bunun anlamı dün ve gelecek, aslında bugün. Bu gün olmadığımız…
Yakın ve uzak… Hemen elimizin altında olup, gerçekleştirebileceklerimiz. Çok uzaklarda bir yerlerde bizi bekleyen. Gün batmadan varmaya çalıştığımız bir kasaba var. Yolda bacası tüten sıcak bir ev gördük. Orada kalır ısınır ve dinlenirsek, gün batmadan kasabaya varamayacağız. Belki o ev bizim olmamız gereken yer. Belki de kasaba varmamız gereken yer. Gün bitimi ise, bilinen ömrümüzün…
Bize verilen bunca zaman, bizi büyütmeye çalışırken. Direniyoruz elimizden geldiğince. Kayıplar, acılar, zorluklar, engeller, insanlar… “Büyüdün , artık” diyen insanlar. Büyümek eğer, kabullenmekse bunları. Çok zor. Büyümek eğer, bunların üstesinden gelebilmekse de çok güzel.
Yaşlanmış günler, sonbahar da düşen yapraklar gibi düşerken. Kendimizi çırılçıplak ve çaresiz hissederiz. Kayıp, zamandır. Kayıp, ömürdür. Kayıp, düşen her bir yapraktır. Baharı bekleriz. Yarını bekleriz. Bizi saracak taze, yeşil yaprakların çıkmasını bekleriz.
Yaşarken, büyük bir sınav verdiğimize inanırız. Halbu ki sınavın, Soruları bellidir. Cevapları bellidir. Yaklaşık olarak biliriz. Geçer not alıp almayacağımızı. Yine de büyük bir sınav verdiğimize inanırız. Anlatmak istediğim şu. Tüm bu gösterişe, Mücadele verdiğimiz görüntüsüne, Kontrol bizde imajımıza, rağmen, Boşvermiş ve kaderciyiz.
Bir anlamı olmalı. Neden? Neden bu dünyadayım? Neden şimdi? … Bunların hepsinin cevabını birisi verse, rahat edecek misin? Dese ki birisi; ” Senin tüm varolma nedenin şuraya bir muz kabuğu atmak. Birisinin düşmesine neden olmak.” Bunu bilsen için rahat edecek mi? Herkesin bilmek istediği, neden. Çok önemli bir görevi olduğu. Çok özel olduğu. Kimse küçük…
Tereddütler ile dolu iseniz. Ve birisinin bu konudaki fikrini almak sizin için çok önemli hale gelmiş ise. Büyük ihtimalle, Bildiğiniz gerçeği inkar etmektesiniz. Yanılmış olduğunuzu umut etmektesiniz. Yanlış tahmin ettiğinize inanmak istemektesiniz. Yoksa neden tereddüt edesiniz ki?
Bazen insanların çok kötü olabileceklerini, unuturum. Bazen de insanların çok iyi olabileceklerini, unuturum. İnsanların, insan olduklarını unuturum. Ama korkmam. Onlar kendilerini hatırlatırlar.
Gözler, dudaklardan dökülmeyenleri anlatır. Dudaklar kapalı, dil onun içinde, kelimeler ise boğazında dizili durur. Ama gözler sürekli açılır. Her açıldığında, o pencereden içinde tutulanlar dışarıya saçılır.