Koca Bir Yalan
İnsan öyle sarsılmaz bir inançla falan yola çıkmıyor. Başardıkları ve yapabildikleri biriktikçe inancı güçlenip perçinleniyor. İspat, insan kendine ispat ediyor önce kendisini. Yoksa gerisi boş bir gurur. Koca bir yalan…
İnsan öyle sarsılmaz bir inançla falan yola çıkmıyor. Başardıkları ve yapabildikleri biriktikçe inancı güçlenip perçinleniyor. İspat, insan kendine ispat ediyor önce kendisini. Yoksa gerisi boş bir gurur. Koca bir yalan…
Aşırı bollukla doldurulmuş masadaki tek eksiklik, tek bir şey daha koyacak boşluğun olmamasıydı. Acıkmaya ve iştahla yeniden başlamaya fırsat yoktu bu masada. İsteme ve beklemeye fırsat tanımayan tıka basa bollukta, boğulduğunu hissedebilirdi insan. Böylesi bir çoklukta, Doyumsuzluk kaçınılmazdı. Üstelikte açlığa değildi olası doyumsuzluk. Doyumsuzluk istemeye ve ne isteyeceğini bilememeye doğru çoğalacaktı. Sahip olduklarını kaybetmeye cesaret…
Kimine sebep, Kimine destek, Kimine de seyirciyiz. Aslında her insan, kendisi dışında bir başka şeyin varlığının nedenleri ve sebepleri arasında. Her yaptığımızın bir nedeni olduğu aşikar. Hatta neden var olduğumuzun da öyle. Bunu arıyoruz, “ nedenimiz, gerekçemiz ve kim olduğumuz” Nedenlerin az ya da çok oluşu fark etmiyor. Zincirleme reaksiyonların varlığı bir yana , küçücük…
Kapılar açan mı, kapıları kapatan mı olacaksın. Kapılardan geçen mi, kapıları tutup geçilmesine engel olan mı olacaksın. Bir ufuk açan ya da o ufka uzanan mı olacaksın, Yoksa, yoksa gelecek olandan korkan korkularını yayan olarak mı kalacaksın. Her an da, 🍃– İleriye doğru gitmeye çalışan. 🍃– Olduğu yerde tutunmaya gayret eden. 🍃– Geçmişinde yaşayan ve…
Senin gözünden dünyayı görmek istemiyorum. Çünkü, o gözlerde korkuyu gördüm. Çünkü, o gözlerde acıyı gördüm. Çünkü, o gözlerde pişmanlık var. Mutsuzluğunu, bu gözlerle de rahatlıkla görebiliyorum. Bu yüzden, Dünyayı senin gözlerinden görmek istemiyorum. Bana, seni anlat ki seni daha iyi tanıyayım . Ve gördüklerimden ben de ne olmak istediğime karar verebileyim. Seni yaşamak istemem bir…
Samimi, içten, anlayışlı, kabullenici, sevgi dolu ve güvenilir iseniz. Kalbinizi korkmadan açıyorsanız diğer insanlara. Yaralarınızla yüzleşmiş ve kabullenmişseniz onları. Egolarınız eğer sizi ele geçirmemişse. İnsanlar, size koşarak gelir. Siz de huzuru, siz de güveni, Siz de anlayışı, Siz de dostluğu bulur. Böyle olmuyorsa eğer, kendinizi…
İhanet etmediklerine, kendini affettirmek. Yalan söylemediklerine, kendini ispat etmek. Haksız elde etmediklerin için, yalakalanmak. Yapmadığın hatalar için, özür dilemek. Olmayan pişmanlıklarını, affettirmek. Zorunda kalmazsın. Yeter ki sen, Doğru ol. Dosdoğru ol.
Değişim, gelişimi. Dönüşüm, değişimi. Gelişim, dönüşümü. Sağlar. Sağlamasını yaparsak:) Gelişim, değişim, dönüşüm olur:) Düşünce bu döngüde durmaksızın değişmek, insan ve bilinci sürekli büyümek zorundadır. Bu insanın kendi tekamülü ya da diğer bir değişle dünyaya geliş görevidir. İyi bir papağan, iyi bir ezberci, iyi bir nefer. Gelişmez, değişmez, dönüşmez. Sadece kalıba girer. Hiç bir şeyi anlamadan…
İnsanlık namına teslim ol. Teslim ol iyiliğe. Her tarafın iyi insanlarla sarıldı. Kaçacak yerin yok, teslim ol iyiliğe. Arkanda birleştir ve vicdanla kelepçele ellerini, masum ahıyla kirletme. Aç kulağını sözlerime, Aç kalbini diğerlerine, Aç kendini gereceğine, İnsanlık namına, İnsanlığa teslim ol.
Gözlerini kapayarak geçeceğini ummak… Çocuksu bir tavır. ve Gerçek dışı bir beklenti. ve Umutsuz bir yaklaşımdır. Tam hakimiyet ve zıddı olan Koşulsuz ve nedensiz teslimiyet. Etkili ve kalıcı bir sonuca asla kalıcı olarak varmayacak.