Kayıplara Alışmak
Kayıplara alışmak mı dedi birisi? Duyarsızlaşmak ya da kaybetmişliği iliklerine kadar sindirmek. Vedalaşamamak. Büyük bir acıyla geride kalmak. Ve hep o an da yaşamak. Hem de bunu umutsuzca sürdürmek.
Kayıplara alışmak mı dedi birisi? Duyarsızlaşmak ya da kaybetmişliği iliklerine kadar sindirmek. Vedalaşamamak. Büyük bir acıyla geride kalmak. Ve hep o an da yaşamak. Hem de bunu umutsuzca sürdürmek.
Kazanmalarına izin vermek. Bence önemli. Herkes kazandığı yerde olmak ister. Bu insanları dahil etmenin ve bir bütüne dahil olmanın en önemli kuralıdır. Bağlılığın, gelişimin, üretkenliğin yolu insanların kendilerini ispat etmelerine izin vermekten geçer.
Her kahraman şerefli değildir. Tıpkı her savaşın şerefli olmadı gibi. Bazıları kazanmak ve kahramanlık için savaşır. Karşısındaki şerefi ve haklılığı için savaşır. İkisi de kahraman olabilir. Ancak yalnız birisi elde ettiği zafer ile şerefli kalabilir.
Dünün mirası, bugün. Ben de bu günü üstüne koyup. Hepsini yarına miras bırakacağım. Onlarca yıl böyle geçecek. Yaşlandığımda günlerim zengin geçecek.
Olgunlaşmış elmaların, gururla dallardan kendisini bırakışına bakın. ” Ben olgunlaştım.” diyerek dalından ayrılışını izleyin. Toprağa düşünce anlamaya başlayacak. Çekirdeklerinden toprağa karışıp, kök salması gerekecek. Fidan olmak için, topraktan çıkmaya çalışacak. Sonra rüzgara, yağmura, kuraklığa direnecek. Büyümek için uzun yıllar harcayacak. Bir gün gelecek ve ilk meyvesini verecek. O meyve, ” Ben olgunlaştım ” diyecek.
Sezilerin en büyük kaynağı boşluktur. Sonsuz boşluktaki belirsizlik ve sayısız olasılık arasında öylece durabilmektir. Ne zaman ki, belirli bir şeye tutunmak istersin. Ne zaman ki, mantığını devreye sokarsın. Ne zaman ki, korkuya ve teretdüte düşersin. O zaman, seziler kaybolur ve yanılgılar başlar.
İnsan içinde sorulmamış soruların, verilmemiş cevaplarını barındırır. Çözümsüzlüklerin, çözümü içinde yaşar. Eksiklerinin, tamamlayıcısı ile gezer. Geçmişi ve geleceği ile birlikte yaşar. Aslında hep potansiyelini keşfetmeyi umar. Elinin hemen altındakilere, binlerce km uzakta yaşar.
Her şey olmak ve hiçbir şey olmak, Birbirinin aynıdır. Tüm inanç sistemleri ve öğretiler bu noktaya ulaşmanın yolları üzerine odaklanır. Sonuç da insan, bir veya bir kaç şeydir. Her şey ve hiçbir şey olmak beden bulmuş yaşamında onu sınırlar. Bu çaba boşa da değildir. Bir gün ruh yalnız kalacaktır. Bedenli varlığında verdiği bu mücadele, işte…
Sadakat kavramı, bağlılık ile ilgili bir kavramdır. İnsanlar zihinlerinde bunu aldatma ve aldatılma gibi değerlendirilirler. Yani sadece aşk ilişkilerinin bir parçası gibi görürüler. İş yerine ve işine sadakat. Arkadaşlarına sadakat. Temel aileye sadakat. Alışkanlıklarına sadakat. Oraklarına sadakat. Borcuna sadakat. Alacaklarına sadakat. Ülkesine sadakat. Takip ettikleri sayfalara, dizilere, oyunculara, şarkıcılara sadakat. Sadık olmak veya olmamak; O…
Bir insanın vicdanı, Diğer insanların, ona gösterdiği vicdan kadardır. Bir insanın dürüstlüğü, Ona öğretildiği kadardır. Bir insanın samimiyeti. Diğer insanların, ona gösterdiği samimiyet kadardır. Bir insanın farkındalığı, Elindeki mevcutları ile, fark edebildiği kadardır.