Güzel Dilekler
Güzel dilekler, iyi kalpli insanlardan olduğunda anlam kazanır. Biliriz ki dudaklarından dökülen iyi dileklerle, bize gönderdikleri iyi enerjileri birbirine eştir.
Güzel dilekler, iyi kalpli insanlardan olduğunda anlam kazanır. Biliriz ki dudaklarından dökülen iyi dileklerle, bize gönderdikleri iyi enerjileri birbirine eştir.
Dünya benim için neden önemli, biliyor musunuz? Çünkü, yaşayabileceğim başka bir yer yok. Bu toprak benim için neden önemli, biliyor musunuz? Çünkü, burada doğdum. Kendimi ait hissedebileceğim başka bir yer yok. Ben neden önemliyim biliyor musunuz? Çünkü benden başka bir tane daha yedeğim yok. Değerli olanı keşfetmek… Esas keşif bu. Her insanın kendi hayatının keşfi.
Zor olanı seven insanlar vardır. Yanlış! Zor olanı sevmek zorunda kalan insanlar vardır. Olay, bilinçli seçimlerinden yıllar önce çıkmıştır. Bu onların tek bildikleridir. Zorlu hayatlardan gelmişlerdir. Bu onların ihtiyaç biçimleridir. Zoru başardıkların taktirde, kendilerine inanabilmelerini sağlamaktadır.
Nedenlerin olması gerekir. Yazmak için, okumak için, başarmak için, yaşamak için… Öylesine anlamsız olmamak için.
“Neden seveyim ki seni? Bir sebep göster bana, Bir neden bul, Bir anlam yükle. Neden sevmeye devam edeyim ki seni? Bitmeyen gerekçem olsun, Devam etmemin bir anlamı olsun. Neden sevmeyeyim ki seni? Anlamsız da olsa, Nedensiz de olsa, Sebeplere ihtiyaç duymadan. Sırf ben istediğim için. Başını ve sonunu düşünmeden.” Şimdi konumuza gelelim. Sevgide ki özne…
İnsan sosyal bir varlıktır. Bu yüzden yalnız başına yapabildikleri için bile yanında olacak birisine ihtiyaç duyar. 🚖Bu motive eder insanı. 🚖Keyif verir. 🚖Enerjisini ve inancını güçlendirir. 🚖Anlamlı kılar yolculukları. 🚖Değerini arttırır. Unutulmaz olan her yolculuğun bir hikayesi, Yan karekterleri ve ulaşılan sonları olur. 🚘🚘🚘🚘🚘🚘
Tüm gerekliliğine rağmen, esasen gerekliliği değil. Duygusal nedenler bağlar bizi hayata. Bir insanın varlığı, bir çok şeyin anlamlı olmasını sağlayabilir. Yine bir insanın yokluğu hepsini birden anlamsız kılabilir.
Dünya büyük ama, Nasıl büyük bir hayat yaşanabiliriz? Yaşanılan süreyi nasıl değerli kılabilir ve anlamlı hissedebiliriz? İşte cevap… Tam olarak, bu soruyu kendimize sorarak. Bu soruyu kendimize sormuyor isek bir cevaba da ihtiyacımız olmaz. O zaman akıntıyla gideriz. Su nereye biz oraya.
Üretmek ve faydalı olmak düşüncesi öyle bir şeydir ki. Önce kendin için, Sonra aile için, Sonra çevren, kasaban, şehrin için, Sonra ülken için, Sonra da herkes ve her şey için üretmek istersin. Faydalı olmak, anlamlı olmaktır. Üretken olmak, yararlı olmaktır. Çöp olmadan yaşamak, bunu yapabiliyor olmaktır.
Göğüs germek öyle midir hiç? Değildir… Ayakta diremekte ve mücadele vermektesindir. Kaybetsen bile gururlu. Yenilsen bile onurlu durabilirsin. Rakip amansız mücadele zamansızdır. Ama direnmek öyle midir hiç? Değildir. Yokla, var gücünle, inancınla hepsinden ötesi inandığınla oradasındır da hatta orada bir tek sen varsındır. İnanç yalnız yolculuktur aslında. Her şeye rağmen, aracısız, desteksiz ve tek başına.…