Fazladan Düşen Damla
Dök, dök, dök…. Dök abi çayı… Dur dur napıyosun?½*# Taşırdın !.. Bardağın sınırından sonraki bir damla. Dikkat edin bakalım. Sizlerin de çay tabaklarınızda, sınıra kadar zorlamaların eserleri var mı? Varsa sıkıntı var 😀
Dök, dök, dök…. Dök abi çayı… Dur dur napıyosun?½*# Taşırdın !.. Bardağın sınırından sonraki bir damla. Dikkat edin bakalım. Sizlerin de çay tabaklarınızda, sınıra kadar zorlamaların eserleri var mı? Varsa sıkıntı var 😀
Fırsat’ın doğası böyledir. Sürelidir, Halley yıldızı gibi gelir ve gider. O an izledin, izledin. Kayıp giden o yıldızdan bir anıyı kaptın, kaptın. Yokkk kaçırdın mı? O zaman geçmiş olsun.
Benzer benzeri çeker. Niyetler, insanlar, olaylar… İyi ya da kötü… Doğru ya da yanlış… Aynı olmaya gerek yoktur ki. Olabilir görmek, sempati oluşturmak, kabul edilebilir gerekçeler sunmak… Hafifletici nedenler eklemek aslında. Benzemeye başlamak eyleminde bir adım atmak, diğer adımı çağırmaktır sonuçta. Yani sessiz kalmakta suçtur. Neden uydurmakta. Gerekçe bulmakta. Benzemek için aynı olmaya gerek yoktur…
Bu yaptıkları; 💩Paylaşmak değildir. 💩Dertleşmek değildir. 💩Akıl sormak degildir. 💩Destek almak degildir. 💩Çözüm arayışı değildir. Asla değişmeyecekler, asla yüzleşmeyecekler, asla çözüm aramayacakların…. Tüm agresyonlarını, tüm kirliliklerini, tüm gerilimlerini, tüm kaygılarını, tüm negatiflerini buldukları birisinin üzerine 💩yıkma gayretidir.
Nedeni basit. Mutlak huzur ve sakinlik durumunda, insan kendisiyle baş-başa kalır. Kaçamaz kendisinden. Yüzleşmeye gücüde yoktur şüphesiz. Hızlıca bildiği karmaşık hayata doğru koşarak kaçmaya başlar. Hemde deliler gibi, arkasına bile bakmadan.
Tutunacak tutamaklar, Dayanacak dayanaklar. İspatlar, nedenler, sebepler ve gerekçelerden zaman kaldığında içine bakmalı insan. Olduğunu sandığı kişi mi hala? Kalp öyledir ki, kirini sahibine göstermez. Kirlendiğini onu taşıyan genellikle hiç bilmez.
Karar konusu geçti dün arada. Kararsızlıktı aslında. Hem de karar alma becerisinde güçlü bir geçmişe sahip, cesareti ve özgüveni olan birisinde. Mevcut tanımlara aykırı oluşu dikkatimi geçti. Hemen uyandım mevzuyu. Mesele karar alamamak değildi aslında. Aldığı kararlarla birlikte, seçmediklerinden vazgeçememekti. Hepsini birden istemekte takılmıştı. Geçmişinde en doğru seçimleri yapmış olmak düşüncesiyle birlikte, bunun o zamanın…
Giderken baktım ileriye. Bir ben, benden gidiyor önde. Seslendim, gücüm yettiğince. Seslendim, sesim gittiğince. “Benden ön giden ben, senden önce giden sen var mı senin önünde?” Anladı beni, cevapladı sesi yettiğince. ” Ben senim ve sonsuz sayıdaki ben ile önümde gidenim. Bir o kadar benle, beni takip edenim” Sıkışmış zamana, bir ben bir zaman dilimindeki…
Çekilen acılar mı olgunlaştırır insanı sadece. Çekilen açılardan, alınan derslerle mi olgunlaşır yoksa insan. Bilinçlenmedikçe, sadece tekrarına dayanabilir olur aslında. Durmadan bir kez daha yaşar, yaşar… Aksi, bilinçlendikçe olur. Olgunlaşır ve bir daha yaşamamak için şekillendirir kendisini.
Avcı avlanmasını öğrenirken, av kendini korumasını öğrenir. Sonra bir bakmışsın ava giden avlanıvermiş.