Seni sadece sen olduğun için kabul edecek birini ararsın ya, işte bu gerçekçi değildir.
İnsanlar senin işinle, yaşam şekline, yaşam standartlarında, hayat alışkanlıklarında, kurduğum temas biçimleri ile yani kendini onlara gösterdiğin şeklinle birlikte kabul ederler ya da etmezler.
Sırf seni sen olduğun için ve sadece sen olarak kabul eden kişi, sadece çekirdek aile bireylerin olabilir. Bu da sınırlı yani 0-3 yaş %100 ve sonrasında azalan bir kabuldür.
Diğer insanlardan böylesi bir beklenti duyulmasının geçerli bir yönü yoktur.
İleriki yaşlarda bu beklentinin baskın şekilde ortaya çıkmasının nedeni; erken çocukluk dönemimizin normali olan “tam kabul” beklentisinin ertelenmiş uzantısıdır. Yani özellikle sıfır üç yaş aralığında bir bebek sadece ve hiç vermeksizin, her koşulda kesin kabule ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaçlardaki karşılanmamıştık veya eksiklik ileriki yaşlarda Kabul beklentisiyle hayatımıza girer.
Tabii ki kabul edilmek güzeldir ama onlara gösterdiğimiz neyse insanlar bizi onunla kabul ederler. İçimizi görmelerini, her şeyimize her koşulda, koşullarımızdan bağımsız kabul etmelerini beklemek biraz fazladır.