Çocuğum sen bilmezsin, benim bildiğimi….
Diyerek mağrur bir bakış attı büyük, büyüklenen.
Çocuk durdu…
İyi o zaman ben eğlenmeye devam edeyim, dedi ve oyununa geri döndü.
Çocuk haklı. Hem bilmiyor, hem küçük, hem de çok bilene yetişme imkanı yok. Bu kadar çok bilenle mi uğraşacak, neden yoracak kendini, neden üzüp horlatacak.
Karşımızdakileri saymaz, değer vermez, küçümser, önemsemez ve sadece bizi dinlemeleri için onları zorlarsak….
Elde edebileceğimiz, huysuz yalnızlık olur.
Yalnız mutsuzluk, diğerine üstün olmakla kapanmaz.
Öğretici olmak, öğreneni mağdur kılmakla sağlanmaz.
Eğitim, bilmekle değil bildiğini aktarabilmekle ilgilidir.
Ne söylediğin, neden söylediğin, neyi söylediğin, bir de kime söylediğin önemlidir.
Bunların dışında kim olarak söylediğin vardır ki, bu bir önceki satırın her yerinde olmayı gerektirir.