Seçtiklerimiz ve seçmediklerimiz.
Öncelik verdiklerimiz ve geriye attıklarımız.
ile kendi gidiş yolumuzu çizeriz.
Tüm seçimlerimizin ve önceliklerimizin birer nedeni vardır.
Farkında olsak da, olmasak da pek çok seçimimiz gereklilik ve mecburiyetten oluşur.
Her seçim bir vazgeçişi,
Her öncelik bir başka seçeneğin gerilemesine neden olur.
Seçeneklerin hiç biri önemsiz değildir.
Tam tersine hepsi önemlidir.
Ancak bazıları ihtiyaç ve mecburiyetlerle diğerlerinin önüne taşınır.
Yaşam boyu sürekli bu sıralama değişir.
Bazen aşk tüm dünyayı feteder.
Bazen benlik, kimlik arayışları.
Bazen de aile olur tüm hayatın anlamı.
Geçim derdi varoluşu zorlar bir ara ve bir anda geçinmek, hayata kalmak olur insanın derdi.
Ve yine yer değiştirir dizgi.
Yaşamak seçmek ve vazgeçmekten ibarettir aslında.
Seçtikleri ve vazgeçtikleri ile devam edebiliyor olmaktır.
Eller yeniden dağıtıldığında ona uyum sağlamayı başarmaktır.
“Onsuz yaşayamam” demişti S.. ayrılığın peşinden o gün.
Altı ay sonra geldiğinde, “bunsuz nasıl yaparım ki?” diyordu.
Bir yıl sonrasında anlam arayışında “Ben ne iş yapacağımı bilemiyorum ve dipsiz bir boşluktayım. Hiç bir şey beni mutlu etmiyor” diyordu.
iki yıl sonra” Bir çocuğum sağlıklı olsun, hayattan başka ne isterim ki” cümlesini duyuyordum.
Yaşamak, değişmektir.
Değişimse yaşamın bize getirdikleridir.
Birinin geçtiği yerden geçmek.
bir başkasının tamamladığına başlamak.
Tamamlanan bir şeyi bir kez daha ve bir kez daha yaşamak.
Üstelik bunların hepsini herkes gibi yaşamak.