Şahitle, yalancının oyunu ilginçtir.
Yalan, yaratılışından kaypaktır.
Sahibi onu sahiplenmez.
Sahipsizlik de ona uymaz.
Oyun da budur aslında.
Yalanı sahiplendirmek.
Hiç işittiniz mi?
-Ayşe senin için bunu-bunu, dedi.
– Müdürümüz Hüseyin bey senin çalışmadığını düşünüyor.
– Danışmanım sorunun sende olduğunu söylüyor.
– Herkes bana sen ondan iyisine layıksın diyor ama ben dinlemiyorum.
Gelelim tilkinin kuyruğunun koptuğu yere…
Bu örneklerde şahitler; Ayşe, Md.Hüseyin bey, danışman ve herkestir.
Aktarıcı ona ulaşan ve temas kuran ve gerisin geriye gelendir.
☕️Şahitlerin söylem ve tepkileri vardır.
☕️Şahitler de insandır.
☕️Şahitlerin bir de söylem aktarıcıları vardır. Bu kişi onlarla muhattap olan iletişime kaynak olan ve ondan edindikleri ile geri gelerek kaynak olmanın yanısıra aktarıcılık görevini de üstlenen kişi olur.
☕️Şahitlerin tespitleri için veri kaynağına ve bilgiye ihtiyaçları vardır. Yani şahitlerin kaynağı muhtemelen aktarıcılardır.
☕️ Kıvama getirmek ve yönlendirici bilgi, doğal manipülasyon iletişimlerinin birer parçasıdır çoğunlukla.
☕️aktarıcılar ekseriyetle elini taşın altına sokmayan, kaçak ve dolaylı oynayan insanlardan oluşur.
☕️ dolaylı menfaat ve kazanımlar birden fazla aşamayı içerebilir.
☕️masum ve çaresiz bir duyulma gayretinin araç kullanımı olabileceği gibi maddi manevi kazanımlar amaçları arasında yer alabilir.
☕️bu nokta da şahitler aktarıcıların dilinden konuşur ve aktarıcının şahiti olur. Onlar artık bir araç bir nesnedir bu oyunda.
Yani insanlar kendileri içinden geçenleri söyleyemediklerinde bir başkasına bunu söyletecek şekilde onu yönlendirir ve bilgi verirler aslında.
İnsanların oyunu bitmez anlayacağınız. Tilki ne ki insanın yanında…
İlişki sisteminizde aracılar kullanmayın.
Aktarıcılarlar; sizden şahite, şahitten de size veri akışında boşluk bırakırsa eğer, büyük bir oyunda yıpranan olursunuz.
En azından aracısız şahite ulaşana değin bu oyundan habersiz olursunuz.