Pişman değilim, dedi.
O da diğerleri gibi. Son pişmanlığın fayda etmeyeceğinin bilincinde, pişman olmama seçeneğini seçti.
Öncesini düşünemeyecek kadar yaralıydı.
Olanlardan ve olanları yaşamış olmaktan ve de elinden bir şey gelmemiş olmaktan…. Hepsinden bu kadar yaralıyken, bir de pişmanlıklarla uğraşacak gücü yoktu ki.
Bir perde çekmeliydi geçmişine ve onda arınmış devam etmeliydi geleceğine.
Tek çıkar yol bu iken.
Pişman insanların olmadığı ve pişmanlıkların gerçekte yaşanabilir olmadığı, kendisi kadar gerçek bir dünyaya baktı uzaklara bakan gözlerinden.
Dudaklarında; haklılığını, koşullarını ve geçmişin geçmişte kaldığını anlatan kelimeler kullandı.
Pişman değilim.
Değilim.
Yine olsa….