Çocuksu iyimserliğimizi,
Umutlarımız,
hayallerimizi,
inancımızı,
güvenimizi,
…
Bir yerlerde düşürüp kaybederiz.
Başladığımız gibi tamamlasak.
Düşlediğimiz geleceğimizi yaşasak.
Her şey çok başka olacaktır da,
Çocuksu saflığımızı yetişkin tükenmişliğimizde özler oluruz.
Büyümenin yok olmak, eksilmek, hayallerinden vazgeçmek, değişmeye zorlanmak olmadığı bir dünya olsa nasıl olurdu.
Onları kendilerine benzetmeye çalışan yetişkinlerin mutsuzluğundan sanırım çok daha uzak bir hayatları olurdu.