KISMETSE OLUR…
Olmaz öyle şey ….
Neden mi olmaz ?
**********************************
Sonsuza kadar orada bekleyecek sandığın.
Şimdi, şu an ulaşabilir olduğundan, habersiz olduğun.
Almak için adımını atmadığın.
Seçimlerden gerekeni yapmadığın.
Bunlar kısmetinin dışında kalanlar.
“Kısmet ise”, tabirinin… “Kısmet değil ise” kısmından bahsediyorum.
Kısmetinde olmayanlar ve elinin tersiyle ittiklerine yazıyorum.
Bir imkan, bir insan, bir mal, bir gelecek, bir yaşayış, bir başarı, bir kaynak, bir şans, bir çözüm, bir nasip, bir kısmet, bir hikmet… bekliyor alınmayı, bekliyor bulunmayı.
Her şey nasip kısmetle açıklanmıyor.
Nasip ve kısmet var. Alana hak edene gereğini yerine getirene.
Dışında kalana, nasip olmayana söylenecekler var.
Sorması sorgulaması anlaması bilmesi gerekecek olanlar var.
Olanda ve olmayanda haricen değerlere yıkılmaktan başka, çıkışın yolları var.
Nasipsizlik kısmetsizlik bir tespit.
Yapılmış olanlarla ede edilmiş olan sonucun tanımlaması.
Sebeplerinden bağımsız kılacak sanılan bir tabir.
Kişiden kopuk değerlendirilen bir çaresizlik.
Elden gelen ile olmayan bir geçersizlik.
Algılamaların bahaneler kısmındaki en geçerli bahane türlerinden başı çeken.
Anın öncesinden başlayarak kişinin kendisinde araştırılması gereken.
*****************************************
İnancın ve kabulun en önemli ögesi kişisel varlık değeri ve bireysel sorumluluk ilkesine her daim bağlı kalmak.
Bunların kavranmadığı yok kabul edilerek diğer düşünce modellerinin tekil kabullenildiği her durum, kişinin kendi kandırmacasına bir kapı olacaktır.
Her kapıda güzel keyifli bir bahçeye açılmayacaktır.