Kim İçin Kuantum?
Her bir parçanın bağlı olduğu bir kural zinciri vardır kainatta.
Aynı dizilim olmayabilir ama her biri bir dizilimin parçasıdır.
Biz de anlayan değil anlamak için çaba sarf edeniz aslında.
Matematik ve mantığın ağ gibi örüldüğü işleyiş duygulara göre değil, gerekliliklere göre kalıp bulur.
Bu asla şu demek değildir “kainatta duyguya yer yoktur”.
Yaşam duygudan ölüm gereklilikten doğar örneğin.
Bu toplam matematiğin red edilmesi bir şeyi değiştirmez. Kabul de edilse red de edilmese de bir şey değişmez. Kural kuraldır. Bunun üstesinden gelemeyen zihin devamında bunu kader olarak nitelendirmeyi seçer.
Her daim ilk atılan adımda son varılacak noktayı belirlemiş oluruz.
Ancak o kural diziliminde ve o matematik formülünde bu böyledir. İlk devrilen taşın domino dizilimindeki son taşı devirmesi kadar olağan doğrusal işleyişlerin bir farklısı doğrusal olmayan dizilimler ve formüllerin varlığıdır.
– Diğer formül ve dizlimler sonucu etkiler.
– Seçimler ve kararlar formülü ve dizilimi etkiler.
– Üst doğrulama kuralları ile çakışan alt formül ve dizlimler üst kurallar dizilimine otomatik geçer.
– Geçerli ve geçersiz kalan her formül, yeni bir düşünce oluştuğu an da tüm bireysel ve toplam dizilimleri yeni baştan kurgular. ( Yani her an tüm sistem yıkılır ve baştan yapılır) Bir önceki dizilim devam eder ya da yenisine göre yeniden şekillenir.
– Bireysel tam kontrol ve tam kontrolsüzlüğün birlikte katıldığı işleyişi, ikisinin de aynı anda mümkün olabileceğini kabul edebilecek olgunlukta bir zihin algılayabilir.
– Sistem “iste senin olsun” kadar basit ve alt bilinç beklentilerine hizmet etmez. Bunlarla da açıklanamaz. Tüm kainatı anlatmak ve anlamaktan bahsettiğimiz bir düşünce yapısıyla, bir karıncanın şu anda ne yapmakta olduğunu görmeye çalışacağımız düşünce yapısındaki birliktelik anlatır ancak kuantum işleyişi.
– Çok mantıksız olanın bile belirli bir mantığa sahip olduğu ve sonucuna alternatifsiz bağımlı olduğu gerçeği bir başka bilinmesi gerekenidir.
– Genellikle dağıtılan eller aynı olsa da ellerindekini nasıl kullanacağını seçenlerin oluşturduğu hayatlar yaşanır. Dağıtılan eller aynı değildir. Ama onun benzeri ile yola çıkmış sayısız ruh vardır. Ve her seçimlerinin bir benzeri veya benzemezi aynı anda dahi olmaktadır.
– Gelecek bilinebilirken, her an değişen sonsuz geleceklerin her birinin bilinmez oluşu formülün varlığını ve diğer formüllerin sürekli bunu geçersiz kılama durumu yaşatır. Bir de tüm formüllerin zamanın fark edemediğimiz aralığında sıfırdan yeni baştan oluşması durumuna karşılık geldiği gerçeği ise şu ana kadar anlattıklarımızın bir başka sonucudur.
– Belirsizlik yoktur kainatta. Belirliliği anlayabilecek büyüklükte zihin yoktur sadece
Diyerek devam eder, kuantum düşüncenin algılanan derinleşmesi.
Buraya kadar yazdıklarımın açılımını yapmayacağım. Açıklamalarını da yapmayacağım. Bu yazıdaki tüm sebep ve gerekçeyi anlatacağım.
Eksikli bakışın, kuantumu -istemenin gücü- sınırında.
Benliğin, -kendisinde kayboluşu- aralığında kısır tutunacağını anlatmak adına. Bu yazıyı küçük bir giriş olarak kabul edin lütfen.