Ne çok, insan gördüm.
Ne çok, insanın gördüğünden fazlasını gördüm.
Ne çok, insanın içini gördüm.
Herkes bakar.
Ama gerçek şu ki,
Herkes görmek için bakmaz.
Çünkü; Kimse gördükleriyle, ne yapacağını tam olarak bilemez.
Bir amacı olmadan, görmenin anlamsız olduğunu bilerek. İşte bu olmaz, bu böyle olmaz.
O yüzden görmek için bakmaz insanlar.
Belirli bir deriniğin altına olmamak için, dalarlar derinlere.
Tanımlamış olmanın yetmeyeceğini bilirken,
Ne yapılacağını hissetmekten başka çarede yoktur.
Bazen tutmak gerekir süreci, bazen de bırakmak.
Çoğunlukla yol göstermesine izin vermek en iyisidir.
Soruları soranın, cevapları vardır her zaman.
Sorunları olanın, çözümleri vardır her zaman.
Gerek var mıdır?
Gerekli ise, vardır.
Gerekli midir?
Her zaman değil.
Kim ki ihityacı vardır.
O değildir bu kişi.
Kim ki hazırdır.
Odur tam olarak görülecek kişi.
Bu sistematik düzende, gören ve görülecen olan denkliğidir.
Zamanda, mekanda, tüm kabalık insanların arasında.
Sınırlıdır denk gelişi.
Rastlantılara inanır mısınız?
Ben de…
Rastlantı; Çok adaha büyük bir planın , planlanmış bir parçasıdır. O kadar büyük bilanda, o kadar küçük bir ayrıntıdır ki.
O yüzden rastlantı gibi durur.
Tüm bunca yazı dan çıkartılacak basit bir sonuç vardır.
Her sorunun, bir yerler de bir cevabı vardır.
O cevap, sadece ona hazır olana ve onu hak edene gelir.