Kendimiz için, imkansız gördüğümüz şeylere komşu olduğumuz da,
Kendimizle daha samimi dostluklar kurar ve daha içten olmak için bir şansa sahip oluruz.
Artık samimiyetsiz ve sahte hissetmekten, bir de üstüne üstelik anlamsızlık duygusuyla baş etmek zorunda kalmaktan başka bir seçenek gözükür olur.
En değerli dostumuz olan kendimize, uzak tutuğumuz kendimiz olduğunda kaybettiğimiz içtenliğimiz.
Belki de o an, anlaşıldığını hisseder ve umutla dolar.
İnsanın güveni artar kendiliğinden.
İnancımız, kendi kişiliğinden onay bulur.
Değerlilik ve kendini konumlandırma şansı oluşur.
Kendimiz olmak nedir ve kendimizle barışık olmak nedir, anlamaya başlar karmaşık benliğimiz.
Eksiğin olduğunu bildiğimiz, eksikliğin ne olduğuna ulaşamadığımız onlarca yılın peşinden gelen günün şafağına uyanır.
Ve bunun nimetlerinden en fazla da biz faydalanırız.
Mesele kendimize yaklaşmaya başlamaktır.
Kendimizi tanımak ve kendimiz olmak için bir fırsat vermektir.
Bir şekilde içsel temaslarımıza bir fırsat ve imkan sağlamaktır.
Ne olduğumuz, ne olmak istediğimiz, ne olarak mutluluğu ve kendimiz bulacağımızın aradığı yaşamımızda kendimizle olanı keşfederken kendimizi de keşfetme uğraşımız anlam kazanmaya başlar ki bu ilk defa uyanık gezdiğini hissetmek gibi ruhsal çıplaklık hissini yaşatır insana.
Ne yapsam, nasıl yapsam, en mantıklı neyi yapsam diye soranlarımız için.
En iyisi mi kendinize kendimizi komşu yapın, demek soranların hayatlarına iyi gelecektir.