En zoru kendimiz olarak kalabilmek aslında.
Birilerinin memnuniyeti için değişmek zorunda kaldığımız,
verdiğimiz her ödünle azaldığımız,
Mutlu etmek için önceliklerimizi sıralarken kendimizi en geriye aldığımız,
gittikçe ne istediğimiz ve neye ihtiyacımız olduğundan uzaklaştığımız,
sonra diğerlerinin de umursamadığı kendimizle baş-başa kaldığımız dünyamız.
Varlığına hizmet ettiklerimizin varlığımıza saygısız davranmaları için onlara bu hakkı biz verdik.
Şikayet etmeye hakkımız yok.
Ama durup düşünmeliyiz. Hangi verdiğimizi kendimize vermedik.
Hangi tanıdığımız hakkı kendimize tanımadık.
Hangi önceliği kendimiz için kullanmadık.
Ve ne zaman hakları oldu ve bizim hiç hakkımız kalmadı.
Onlar göremez artık.
Başkaları aldıklarından azına razı olamaz artık.
Onları azaltmak mümkün değilken, bir seçenek kaldı geriye artık…
Kendimizi çoğaltmak ve kendimizin kim olduğunu yeni baştan bulmak.