Yaşam yalın kaybedişlerin ve sadece kazanışları var olduğu bir alan değildir.
Birlikte hüküm süren hanedanlık, sürekli iniş ve çıkışların yaşanmasına olanak sağlayacak imkanlarla doludur.
Belirsizlik korku yaratır.
Bu korku da olmak zorundadır aslında.
Hareket etme dürtüsünün bir tabana ihtiyacı olur.
Her zaman zaferler motive etmez insanı.
Kayıplar yada kaybetme ihtimallerinin korkusu da bir motivasyon kaynağı olur kimi zaman.
Umudu kaybedenlerin umutlanacakları kadar eksikli oldukları en dipteki zemine varmaları gerekir bazen. O anda en ufak bir ışık zerresi çıkışa umut ve adıma rota oluşturur. Kazanmak ve kaybetmek hayatın içerisinde olandır. Bir yerde de olmak zorunda olandır.