Tam teslimiyet için, güven gerekir.
Tam güven için, görmek gerekir.
Gördüğünü anlayabilmek için, güvenmeye kendini layık görmek ve olası güvenilir insanları öncesinde tanımış olmak gerekir.
Güvenin çok eskilerde yıkıldığı, yerle bir edildiği ve çiğnenip defalarca üzerinde geçildiği yaşamlar vardır. İşte bu yaşamlar, bu sorgulama zincirinden bağımsız hareket ederler.
Onların geçmişlerinde yaşanılmış bunca şeyden sonra, korkacak ve de güvenecek hiçbir şeyin kalmadığındandır belki; sorgusuz teslimiyet ve tam teslimiyetle birlikte güvenin doğal çiğnene bilirliği,zaten her zaman onları çiğneyecek olan insanların ayaklarının altında durmaktadır.
Yok’a bir eksi daha atsan yoktan eksilmeyeceği gibi, ona atılan bir artının da yok’u var etmeyeceğine duyulan aynı umutsuz inanç, yokta bırakır onları.
Teslimiyetleri, kaybeden olmayadır.
Onlar kaybedenlerdir.
Onlar, birilerinin kazanan olması için hali-hazırda sürekli var olanlardır.