İki dünya kavuşsa biz yine de kavuşamayız durumlarında.
İmkansıza duyulan aşk vardır.
Kavuşmak son iken, engellenmek savaştır.
Hedef sahibi olmaktan ötedir bu durum, imkansıza kafa tutmaktır.
Kendimizle savaşmak zorken, kaderimizle daha savaşmak kolaydır.
Kaybettiğimizde bizden daha güçlü birine kaybetmiş olur. Kazandığımızda kendimizi büyük bir başarıya imza atmış kabul ederiz. O zaman imkansızla savaşmak gururlu bir kaybediş ya da şanlı bir zafer olacaktır.
“Ya boş işlerle uğraşma” denilemeyecek kadar mukaddes bir amaca ihtiyaç vardır.
Destansı bir hikaye gereklidir.
Büyük bir dram bile işi görür.
O zaman işte dağlar delinir, tepeler aşılır.
Türküler yakılır belki arkandan.
Kazansan da kaybetsen de yakılır.