İnsanlık içinde eşitlik ve adalet kavramıyla doğmaz.
Bir amacı vardır, o da hatta kalmak ve kendi olmak.
Bu yüzden eşitlik ve adalet başlangıcında şansa sahip olmayanı korumak adına ona sonradan verilir.
Bu olmadığında şansız başlangıcı olanlar, doğdukları amaç için harekete geçerler.
O amaç da hayatta kalmalarına engel olanların önüne geçmek ve kendilerinin onlaması halinde bunun onları kendileri yapacağına duydukları inançtır.
Yani sosyal adalet ve eşitlik yine şanslı doğanları korumak için elzem bir mekanizmadır.