ENERJİ ALANINDA ÇOK SAYIDA AKIM GÖRÜŞ VE FELSEFE VAR , KAFAM KARIŞTI……

A- Teknik ve uygulama mı , dayandığı felsefe mi ?
Bir başka durum ise çok sayıda farklı akım görüş teknik ve öğretinin varlığı.
Sayısız vaat ve yöntem anılmakta söylemlerde.
Her bir görüş kendi öğretilerini geliştirmekte, katı kurallar ve kesin sınırlarla çizgiler oluşturmakta. Her birisi ana akımlara ek olarak Belirli olgulara odaklı yan uygulama ve felsefelerin yaşamınıza nasıl güçlü bir şekilde değişim sağlayacağını anlatmakta. Batı kaynaklı akımların bilimsel çalışmalara dayandırarak doğu felsefe ve uygulamalarının revize edilmiş, farklılaştırılmış yöntemlerini de işi içine kattığınızda birde günümüz kişisel gelişimcileri ve pazarlamacılarının yaratıcı zekası ve satış gücünü de eklendiğinizde alın size ortaya bir çorba.
Her şey bir tarafa çoğunlukla tekniklerin adı değişse bile çok farklıymış gibi duranlarının pek çoğu özde aynı köken ve felsefeden gelmektedir. Belki de bu yüzeydeki tekniği öğrenmek ya da uygulamaktan önce olması gereken, bunun temel felsefesi ve mantığını kavramaktır. Felsefe ve psikoloji ile öğreti birleştiğinde geçerli anlam ifade etmeye başlar. Yöntemlerin ve tekniklerin gücünü hafife almayın lütfen. Öyle ki felsefeden ve etikten yoksun bile olsa pek çok teknik insanlar üzerinde inanılmaz etkilere sahiptir. Hele ki kişilerin özel yetenekleri var ve bunlara ekleniyor ise bu etkiler katlanarak artar. Yetenekleri yok gayret ve bilgileri var ise de yıllar içerisinde güçlenir gelişir zamanla etkin hale gelirler. Teknik bilgi, güç, yetenek felsefi ve psikolojik etikten yoksun kaldığında ise değişim yine olur ancak her değişim o kişi için doğru ya da geçerli olmaz.
-Uygulayıcının niyet ve insafına kalabilirsiniz.
– Eğitmen kendi nazarında ki mükemmel dünya görüşü yaşam şekli ve kişilik modelini öğrenciye giydirmek isteyebilir.
– Bir değişim oluşur ancak istenilen ya da ihtiyaç olan olmayabilir.
– İstenilen oranda fayda oluşturulamayabilir.
– Sonuç odaklı gidilerek süreç eksik, süreç odaklı gidilerek sonuçlarda eksikli kalınabilir.
– İstenmeyen yan tetiklenmeler yaşanabilir.
– Oyalanmalar ve zaman kayıpları oluşabilir.
Bunların pek çoğu kötü niyetli olmaz. Eksikliğin olağan sonuçları olarak yaşananlar olur.

B- Çizgiden Kaymamak

Diğer tüm insan ve insan ilişkileri üzerine çalışan model ve yönelimlerde olduğu gibi enerji kavramında bilgi tecrübe ve güç arttıkça zamanla uygulayıcılar hırs ve ego ile sınanır. Tüm gücü ve yetiyi kendinde görmeye başlayan bilgi sahipleri, tekniklerin özelliklerinin verdiği olağan psikolojik ve enerjik süreçlerin tamamını kendilerine mal ederek güç sarhoşluğuna kapılabilirler. Temel işlevlerinin yolda yürüyene ışık tutmak olduğunu unutan uygulayıcılar zamanla ermiş , derviş , master gibi ünvanları kendilerine layık görmeye başladıklarında arzu edilmeyen  sonuç olarak ; ustalık eğitmenlik rehberlik vasıflarından uzaklaşarak kaybolma süreçlerine doğru yol alırlar.

C- Özne Öğrencidir.

Bilgi ve gayretli çalışmaların getirdiği artı özellikler ile böbürlenmek küstahlıktır. Çalışmalarda alelade hiç bir eğitim almamış, alanda ünvan sahibi olmayan kişilerde yapılan basit düzenleme çalışmalarının berberinde yan fenomenler ve ilginç tecrübeler ortaya sıklıkla çıkmaktadır. Her insanda belirli yetenekler baskın belirli yetenekler ise daha düşük düzeydedir. Kişinin iç dengesi oturmaya başladığı anda baskın yetenekler daha belirgin hale gelir. Kimi insanlar telepatik fenomenler gösterirken, kimisi rüyaların rehberliğinden, kimisi astral seyahatten, bazılarının ise sezgilerinde ciddi artışlar yaşanabilir. Kişi aslında düşünce ve yaşamın giysisinin altındaki ön sezilerine ve sakinleşmiş, durulmuş ruh halinin berraklığına kavuşmaya başlamıştır. Öyle ki bazı çalışmalarda öğrenci çalışmayı alıp taşıyan ve derinliğini yükselten temel belirleyici haline gelebilir.
Tüm çalışmalarda özne öğrencidir. Öğrencinin merkezinde ihtiyaçları doğrultusunda ve öğrencinin kendi yolunda bir rehber olan eğitici; kendinin bir kopyasını, kendi enerji modelinin bir alt versiyonunu çıkartmaktan sakınmalıdır. Eğitmen sadece bazı şablonlara ve araçlara sahip olan kişidir. Sahip olduklarını, özne olan kişiye destek verici nitelikleriyle kullanmak mecburiyetinde olan kişidir.

Bazı temel kurallar ,

* Eğitmen / eğitilen ilişkisi çalışmalarda geçerlidir. Eğitmen bilgi sahibi eğitilen ise öğrenendir.
* Enerji her zaman hareket halindedir. Bir kez yüklendiğinde -akbil kartı- gibi kullanıp durmazsınız. Enerji var olandır ve her an her düşünce değişikliğiniz de her duygu değişikliğinizde yediğiniz zararlı bir besinde elinizi kestiğinizde, hayal kurduğunuzda …. durmak sızın değişir azalır ve çoğalır. Nasıl mutlu ya da üzgün olduğumuz biliyorsak enerji düzeyimizin doğru ya da yanlış, eksik ya da fazla, dengeli ya da dengesiz durumda olduğunun farkına varmasını öğrenebiliriz. Ve ihtiyacımıza göre süreci yönetebiliriz.
* Bazı çalışmalarda enerjinin etkin akışı eğitmenin kendi enerjisini kullanmasından değil , sürekli harekete halinde olan ve her zaman var olan enerjiyi serbest bırakıp akışını öğrenci üzerine yönlendirerek olur. Öğretmen sadece bir iletken büyüteç görevi görür. Burada amaç öğrencinin sistemindeki tıkanıklık blokların çözülmesini sağlamak öğrencinin kendi sistemini açık ve iletken bir hale getirebilmek için destek verebilmektir.
* Yine eğitmen çalışmaların enerji düzenleme kısmında sorunlu bölgelerin kinesyolojik ve enerjik olarak uyarılmasını sağlamak üzere çalışılan bölgeye odaklanması, öğrencinin dikkat odaklanma ve enerji yoğunlaşmasını sağlayacaktır. Değişim öğrencinin içindedir. Öğretmen odaklanılan bölgede çalışır iken öğrenci bilinç ve beden enerji frekansını dengeleyerek arzu edilen frekans seviyesine taşımalıdır . Bu frekans seviyesi bedensel ve ruhsal iyileşme frekansı olarak kabul edilen 7,8 Mghz- 8,00 Mghz aralığıdır.
* Olağan dışı kriz dönemlerinde , ciddi hastalıklarda , ciddi psikolojik duygusal sıkıntıların üst üste geldiği ve içinden çıkılamaz hale geldiği , sistemin yorgun ve yıpranmış olduğu dönemlerde dışarıdan yapılacak destek süreci rahatlatıcı ve toparlayıcıdır. Unutulmaması gereken bu dönemin ardından kişiye böylesi bir duruma nasıl geldiğini göstermek , tekrar benzer bir durum oluşur ise ne yapabileceğini anlatabilmektir. Hepsinden öte bu duruma gelene kadar kendisinin payının ne olduğu hakkında derinlemesine bakış ve değişimi sağlayabilmektir.
* Belirli ana sitemler saniyeler içerisinde kolayca açılarak güçlendirilebilir kullanılabilir ve düşürülebilir.
* Öğrencinin enerjiyi hissetmesi ve bunu basit olarak toplamayı ve aktarmayı öğrenmesi sağlanmalıdır. Bu basit olarak kolaylıkla 2-3 dakika içerisinde öğrenciye aktarılabilecek bir tecrübedir. Bu basit ama etkili çalışma sayesinde öğrencinin kendi enerjisinin hareketini görmesi kolaylıkla kendi ihtiyaçları için bu basit uygulamayı kullanma yetişinin kazandırılması amaçlanır. Bu sayede yapılan çalışmaların imkansız ve olağan dışı olmadığının bilincine varan öğrenci sürece duyduğu güven ve odaklamayı geliştirebilir.
* Enerji yükleme yükseltme terimlerinde kişinin o an ve dönem için ihtiyacı , yaşı, konumu, kişilik ve benlik yapısı, yaratılıştan gelen misyonunu hiçe sayarak gereğinden fazla yükseltmek ve de düşürmek için yapılan uygulamalar iki kişinin gözlerini bağlayıp ellerine beyzbol sopası verip bir çocuk parkına salmaktan farkı yoktur.
* Her enerji sistemi her zaman acık güçlü ve aktif kalamaz , bazen dinlenmek bazen toplamak bazen de dışarı enerji aktarmak zorundadır.
*Enerji, duygu, ruh, zihin, beden birlikte ve birbirine paralel olarak çalışır. Her hangi birinde oluşan değişim ve değişiklik mutlak suretle diğerleri üzerinde etki yaratır.
*Farklı yöntem teknik ve ekollerin kişinin ruhsal duygusal zihinsel ve bedensel gelişiminde farklı-farklı katkıları vardır. Bunların temel mantığını kavrayarak yüksek bilgi düzeyi ve farkındalıkla birleştirebilelim.
* Her insanın yaşamdaki misyonu farklıdır. Kimi sadece iyi bir anne olmak için dünyada dır ,kimi dünyayı kurtaracak kişi olmak için; ama kim dünyayı kurtaracak kişi kimse onun annesi bunu kimse bilemez . Bir rehberin görevi kişinin kendisini tanımasını ve iç dengesine ulaşması için öğrencisine yardımcı olmasıdır bu bazen öğrencinin kaderini kabullenmesi olabilir bazen de kaderinde çizili olan yolu bulması . İşte bunu bulmak için yolculuğa çıkan kişidir öğrenci. Bu sebeptendir ki yaşam durmaksızın bizlerin gerçekte kim olduğumuzu ve en derinde ne olmamız gerektiği ne olabileceğimizin belirlendiği ancak buna rağmen bununla ilgili olarak sürekli yol ayrımları ile sınandığımız bir yolculuktur bu . Enerji çalışmalarında en önemli evrensel kural olmadığınız kişi olmak adına enerji çalışmalarını kullanmamaktır. Enerji kavramı kadar dikkate alınması gereken en önemli kavram kendini tanımaktır