Diğer insanlarla kurulan sahte ilişkilerin temelinde, insanın kendileri ile kurdukları iletişimde samimiyetsizlik vardır.
Kendisinden uzaklaşmış ve özüne tutunan bağlarını zayıflatmış, yani kendisine yabancılaşmış insan.
Doğal olarak diğer insanlarla kurduğu ilişki biçimlerini de mantık düzleminde oluşturmak ve bir şirket yönetirmiş edasıyla sürdürmek zorundadır.
Hissetmesi gerekenlerde uzak kalması da bunların neticesindeki beklenen aşamadır.
Sıra yabancılaşmaya gelir. Diğer inşalardan uzaklaşır, kendisinden uzaklaşır ve diğer insanlarda ondan uzaklaşır. Bu zaman yayılarak gerçekleşir. Nasıl bu aşamaya gelindiği hiçbir zaman bilinmez ve fark edilmez. Daha doğrusu insanın kendisini korumak ve yüceltmekten sorumlu egosu buna müsaade edemez.
Bu istemsiz körleşme, Gerçekten de istemsiz ve kendi acılarından uzak kalmak veya içinden çıkamadığı hayatına bir çıkış bulmak maksadıyla başlamış ve yollar onu buralara kadar taşımıştır.
Bu “Nasıl olurda görmez ya da anlayamaz” cümlelerini kurduğumuz kişiler, bir nedenle kendileri ile olan bağlarını kopartmış insanlar olur.
Kopuşun başlangıcını yakalamak zordur. Ama koptuğu yerden yakalayıp ele almak ve ciddi yüzleşmelerle onarmak mümkün olabilir.