İki yüzlülükte, yüzlerden ikisinin de aynı olduğu bilinir.
Ama bakan gözden gören birisinde, diğerinden farklı olarak… kendi gözünden bakarak -bildiğinde yanılmış olacağı- varsayımından gidilir.
Görünsün görünmesin her köy kılavuz ister.
Girişine bir giriş çıkışına bir çıkış, her köy bir tabela ister.
Sırf öyle olmasını diliyoruz diye gerçek oluvermez hiç bir şey.
Biz öyle istiyoruz diye öyle sanarız sadece.
Böyle yanılır kalırız sonrasında öylece.