13.10.2015 de yazıp paylaşmıştık facebookda bu yazımızı.
Hala aynı şeyleri düşünmekte ve tekrar etmekteyiz.
Bir kez daha…
Yapmamız gerekenlerin başında umudu canlı tutmak, hayalleri desteklemek var.
Gelin gelelim, acılarımız ve yaslarımızda birlik ve bütünlüğümüzün gereği ve gerçeği.
Yaşamadan yapamayacaklarımız.
Görmezden gelemeyeceklerimiz.
Kayıtsız kalmayacaklarımız.
Kurduğumuz ve yaşayacağımız hayatlar bizim geçrkelştirdiklerimiz ve oluşturacaklarımızla yaşanacak.
Duygusal bir ülkeyiz. Duygularımız hem bizim gücümüz , hem de yumuşak karnımız. Aklımız ve duygularımız ve geçmişten bu güne getirdiğimiz bütün kimliğimizin birlikte işler olduğunda üstesinden gelemeyeceğimiz hiç bir şey yok.
Ülkemiz ve insanımız bu yıl çok fazla acı haberle uyandı.
Yüreklerimiz çok kez yaralandı.
Bunca gördüğümüz tarih ve ülke tarihi gerçekliğinde.
Artık kesinlikle biliyoruz ki.
Bir ülke dıştan asla yok edilemez.
Bir ülke içten parçalanabilir.
“Sıradaki “yapılmak oyununa gelmeyecek kadar diğerlerinden köklü bir milletiz.
Diğer bir yandan vatanlarına sahip çıkmayanların nasıl vatansız kaldıklarına en yakından sahit bir ülkeyiz.
Neslimizi bir araya getiren genetik geçmişmiz, sadece Türlük’ ten değil . Koca koca imparatorluklarla yoğrulmuş bir arada yaşayabilen kardeşlik ve akrabalık bağlarından.Türkiye birliğimizin ve ruhumuzun bu gün ki adı. Türklük güç , karerkter ve gururlu bir milletin şerefle taşıyacağı ismi. Bu zannedildiği gibi sadece , ırkla genetik oluşmuş bir güç değil. Ortak geçmişte birlikte verilmiş mücadelelerle olunmuş bir kan kardeşliği.
Hiç bir ülkenin sahip olmadığı derinden bağlara sahip insanların oluşturduğu bir geçmişin devamıyız.
Biz biz olmak zorundayız , biz birlik olmak zorundayız.
Parçalanmışlık , korku, güvensizlik ve belirsizlik bizi zayıf kılar.
Bir aile olmak gibi aynı soydan gelinmesine bağlı değil. Evlilik anlaşmasıyla aileye katılmışların da aileden olduğu gibi. Kendi içerisinde ayrılmaz bütünlüğe kavuşmuş kocaman bir aile olmak zorundayız.
Tüm bu acıların bizi yıkamayacağı, sadece daha güçlü ve daha birbirine sarılır kılacağını bilerek ülkemizin ve birlikteliğimizin güçlü geleceğine baktığımız günlerimizde yasımızı tutmaktayız.
Öğrenmekteyiz.
Görmekte ve anlamaya devam etmekteyiz.
Belki geç öğreniyoruz. Ama öğreniyoruz.
Biz diğer ülkeler gibi böylesi basit oyunlara gelmeyeceğiz.
Acılara değil , umutlara ve hayallerimize gelecek açacağımız bir ülkeyi hak ediyoruz. Bunu yüzyıllar boyunca atalarımızın bu topraklara döktüğü kanlarla hak ettik.
Bu tüm milletimizin gelecek hakkı.
Hak ettiği geleceğe sahip olmak için ödenmiş sayısız bedel.
Tüm acılarımıza ve acıların yakınında olanlarımıza baş sağlığı, sabır ve Allah’tan rahmet dileriz.