Hepsi bu dünyada bir parçacık “yeri olsun” diye.
Sıkışmak kenarına, haysiyetsizce ve hak etmediğine.
Gereksiz ve önemsiz olduğu metrekaresine sımsıkı tutunmak arsızca.
Yer işgal etmek ve her ne pahasına olursa olsun orada kalmak kayıtsızca.
İnandığından değil. Kendisi için bir başka alternatif bulamadığından.
İnancının ve varlık değerinin, o metrekareden çok daha değersiz oluşundan ya da böyle sanışından bir ihtimal.
Sığıntı gibi sığışmak.
Hem de olabildiğince gurursuz.
Tek düşünebildiği metrekareyi doldurmak.
Elinden geldiğince durumunu korumak.