” Helal Alın Teri
Diyeceğim o ki kişi yetinmeli
Yaşam dediğin kısacık bir çizgi
Namus şeref onur hepsi güzel ama
En önemlisi helal alın teri ”
…
Sevgili Barış Manço en değerli sanatçılarımızdan birisi. Belki de bundan yüzyıllar sonra belki de hayatın kendisini çözmüş bir filozof olarak bile anılabilir. Onu diğerlerinden farklı kılan öyle zannediyorum ki, şarkılarının satır aralarında verdiği duygular. İnsanları o duygunun içerisine alıp da orada yaşatması.
Bizler kısacık hayatlarımızın içerisinde uzun kayboluşlar yaşarken, yaşamın basit mecburiyetlerini inkar ettiğimizde, hayat anlamsızlaşmaya ve değersizleşmeye başlar. Onu değerli kılan, bizim hayata kattıklarımızdır. Ona eklediklerimizin eksikliğinde yaşamımız anlam kazanmaz ise, uzun olması da veya rahatlık içerisinde geçmesi de çok fazla şey ifade etmez. Yoldan bir taşı bile alıp kenara koymak, bir çöp poşetini dahi çimenlerin üzerinden kaldırmak hayata verdiğimiz emektir.
Alın terinin, amacı olması sarf edilen gayretleri anlamlı kılar. Eksikliğinde hazır yemekler gibi tek gaye tüketmek ve bitirmek olur. Tüketilecek olduğu ana kadar ki yolculuğundan mahrum olmak, onu üretme hazzının da eksik kalması ile sonuçlanır. Aynen zaferleri zafer yapanın, sadece sonuçları olmadığı gibi. Gerçek bir zaferin bu uğurda dökülen kanların ve feda edilenlerle anlatılması gibidir.
Yetinmek, az emek vermek değildir.
Yetinmek; verdiğimiz emeklerimizin toplamından aldığımız değerle, mutlu olabilmektir.