İnsan derinlerinde taşıdıklarından habersiz, günlük hayatına odaklı yaşarken.
Bilinçsizce kendisine uygun gördüğü sıkıntılar ve problemler edinir. Kişi bunların sebeplerinin farkında olmadığından, çözme imkanı olmadığına sahip olamaz. Bir başka şekliyle bu sorunlara kaynak olan ana konulara ilişkin, köklü inancından habersizce bunlara temas edecek gerekli gücü kendinde bulamadığı için bunlarla temas kurmaz. Üzerlerine gitmeyi, farkında olmadan öteler ve kendisinden uzak tutar.
Varlığından bile haberdar olmadığı, kendi biriktirdikleriyle karşılaşmalar bu sebeple enteresan olur. Tanımlayabildiklerimizden farklı bir durumdur burada bahsedilen. Tanımsızlık genel olarak, güncel sorunların bildiğimiz varlığından öte.
– derinden gelen,
– işitilemeyen sesleri
– algılanmayan verilerin
– aktif düşünceye alınamayan kısmıdır.
Bunların açığa çıkartılması kişiye rehberlik edilmesi ile mümkün olur. Kendiliğinden olacak geçişler beklenmez. Yani kişi kendi başına durduk yerde “kendi iç yolculuğuma çıkayım ve bunları keşfederek aşamalandırayım” diyemez. Kişi sadece, günlük yaşantısında muhatap kaldığı sorum ve olumsuzluklara karşı kendiliğinden değişim bilincine sahip olabilir.
Sahibi olduğumuz ancak hiç mi hiç farkında olmadığımız kendimizle karşı karşıya kalındığı anda; Birden karşılaştıkları tanıdık yüzler olur. Bu yüz-yüze geliş kişice tastiklenebilecek kadar açıktır. Kendi gerçekliği ile karşılaşmanın, enterasan dediğimiz kısmını oluşturur. Bu an; ani farkındalık, sis perdesinin kalkışı, zihinde ansızın yanan parlak bir ampulün bilincin bilirliğini büyük parlaklıkta ışıtması kadar sarsıcı bir etki doğurur.
Kişiler iç benliğine yakınlaştığında, derinden gelen sesleri işitir. Kişinin kendi benliğine doğru aldığı yolculuk, bazen uzun bir seyahat bazen de ani bir dalış gibidir. Ani ve keskin geçişler biriken enerjinin baskılayıcı gücüne karşı çaresizlikle son çırpınış anında olur. Yoğun duygusal patlamalar, ağlama krizleri, bedensel kasılma karıncalanma ve kilitlenmeler, yüksek miktarlı enerji boşalımları gibi yüksek tempolu çalışmalar veya yaşayışlar bunları ortaya çıkartırlar. Bu geçişleri yaşayan kişilerle çalışan kişiler hazır olmadıkları bu hızlı geçişlerle karşılaştıkları anda.Bu alanda yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olmamaları halinde, bu tarz yüksek bilinç değişimleri ve tetiklenen süreçleri karşısında paniğe kapılırlar. Bu durum bu kişilerle çalışan uygulayıcılar tarafından duyulan korku neticesinde sürece blokajla karşılık bulur. Aslında bu derin benliğe dalış anı büyük bir uyanış fırsatıdır ve ender olarak ele geçen ilahi bir ödüldür. Dünya üzerinde bu durumu bilinçli olarak yaratabilmek adına yüzlerce uzmanın ve bilim adamının yüzyıla yakındır yaptığı araştırmaların kendiliğinden oluşmuş halinin, değerli bir fırsat olduğunu görmek ve buna hazırlıklı olmak gereklidir. Kim buna hazırlıklı olmalıdır sorusunun cevabı tabi ki uygulayıcıdır. Uygulayıcı sürece izin verdiği taktirde, tecrübesizliğinin korkusuna kapılıp duyguyu ve yüksek enerji boşalım sürecini dışlamadığı sürece… süreç kendini kendiliğinden tamamalar. İşin aslı sadece kontrol ve gözlemci olmakla mükelleftir uygulayıcı. Deneyim sınırlarını çizmesine ve normal ölçütlerinin tanımlanabilmesine olanak tanır. İş bundan sonraki adımları organize edebilmede detalanır.
Bu tarz derin bilinç yolculukları, iç benliğe açılmış ilahi göz kapıları, astral karşılaşmalar ve yaratanın gösterdiği kişinin kendi gerçekliği, insanın koptuğu ruhu ile gerçek bir buluşma anının büyüsünü taşır.
Bu tar çalışmalar ender ve en ihtiyaç duyulan anlarda ortaya çıkar. Kendiliğinden oluşabileceği gibi, hazır olan kişiler için teknik olarak da sağlanabilir. Genel olarak kişi hazır değilse bu tarz çalışmalar kullanılmaz. Oldukça özel çalışmalardır. Kendi içerinde büyük potansiyel ve değişim gücü barındıran bu tarz çalışmalar onlarca yıllık bilinçli eğitim süreçlerinin ve çalışmaların aldırabileceği mesafeleri bir anda kişiye aldıracak güce sahiptir.
Kişi kendi benliği ve ruhu ile gerçek temasına en yakın olduğu bu an; gururların, ermişlerin, abdalların, büyük meditasyon ustalarının yaşarken varmayı amaçladıkları ruhsal bilinç çizgisine en yakın olabilecekleri andadır.
Bu tarz çalışmaların devamında ” sanki ilk defa bugün yaşamaya başladım “, ” sanki bir tondan 1 kg lık ağırlığa indim” , ” tüm hayatımı kör yaşamışım ” cümleleri dökülür insanların azından.
Kalp gözünün sonuna kadar açılması, kişinin kendi yaratılışından gelen kendisine ulaşmasının sağlanmış olması gibi, özel niteliklerin hissedildiği derin benlik çalışmaları bu nedenle özel çalışmalardır. Sebebini henüz bilemesem de her insana bahşedilen bir imkanda değildir. Söyle ki özellikle kendiliğinden meydana gelişler belki de birkaç yüz insandan birisinde karşınıza çıkar. Hiç umamadığınız bir kişi için, bir anda kişinin çalışmasında ve gelişimindeki olması gereken kendiliğinden oluverir. Kaderinde ve kısmetinde bununla ödüllendirilmek varmış, çilen bitmiş demek dışında bir şey diyemem bu gibi durumlarla karşılaştığımda.
Şu ana kadar bunun bilinçsiz ve kendiliğinden oluşum halleri üzerine yoğun olarak deyindim.
Diğer alternatifi bunların bilinçli oluşturulduğu durum ve çalışmalardır ki, bunlara peyderpey yazılarımda değinmeye devam edeceğim.