Kalbura dönmüş insanların güven tutmaz hayatlarına baktım da.
Kurşunların delik deşik ettiği yüreklerini gördüm.
Kimi koysalar içlerine,
Neyi koysalar içlerine,
Süzülüp kalburun deliklerinden akıp gidiyordu.
• Kimisi ilişkilerini koyuyordu içine.
Bir süre sonra bakıyordu, içleri boşalmış ilişkileri çoktan oradan gitmiş.
• Kimisi hayallerini, beklentilerini ve inançlarını koyuyordu.
Bir zaman sonra bakıyordu içi boşalmış, elinde hiç bir şey kalmamış.
• Kimileri somut şeyleri dolduruyordu. Mal mülk para iş başarı eğitim…
Elek bu tutmaz olmuş bir kere koyulanlar çoktan akmış, dökülmüş gitmiş.
– Akıllar hafızayı tutmuyor.
– Kalpler boş kalıyor.
– Duygular eksik yoksun veya yetersizlikle boğuşuyordu.
+ Kaderlerinin bu olduğuna, şanslarının bundan ibaret olduğuna inanacak kadar derin çaresizliklerle boğuşan yüzlercesini gördüm.
+ Olmayacağından emin bir kez daha umutla yeni baştan çırpınmaya çalışanlarından yüzlercesini gördüm.
+ Kaybetmişliklerine küskün vazgeçmişlerinden binlercesini gördüm.
+ Tüm bunlarla ilgili başkalarına kızgın ve başaklarını suçlamaktan başka çare bulamamış milyonlarcasını görmektense gına geldi.
Ve yine de,
Kalbura dönmüş insanlar, o delik kaplarına hayatı dolduruyorlardı.
************************
Toparlanmaktan,
toparlamaktan,
düzenlemekten,
çözmekten,
kurtulmaktan,
yenilenmekten,
aşmaktan,
büyümekten,
Yönetmekten,
başarmaktan
başlamaktan,
bitirmekten, ….
Bahseden insanlar…
Eleğe dönmüş deliklerden sızarak kaybettiklerine bakmayıp, içlerine dolduklarına bakarak yaşamaya çalışıyorlardı.
************************
Onarılmamış benliğimiz, kalbimiz, ruhumuz bilincimiz ve zihnimiz
bizi bu gerekçelerden eksikli bırakmaya mahkümdur.