Cesur…
Kahraman , korkusuz, atak, korumacı, bağlı, gözü kara, gözünü budaktan sakınmayan, hiç bir şekilde yılmayan, doğrunun yanında, adil, güçlü, öfkeli, adrenalinle köpürmüş, hedefine kitlenmiş, atak, hızlı …
anlamındaki Cesur’a seslendi sahibi simiyle.
“Cesur gel oğlum buraya..”
Kuyruğunu sallaya sallaya, dili bir karış dışarıda, kıçını ata ata geldi Cesur. Hemen sahibinin yanına uzandı, sırt üstü “Sev beni” diyerek mırıldanmaya başladı.
“Cesur kalk oğlum, ayağa..” dedi, bu sefer sahibi.
Ne fayda…
Cesurun beden dili, “sev beni, oyna benle” diye takla atıyor bir yandan.
Birden, bir gürültü koptu arkalardan.
OHhh.. bir şey değilmiş. Sadece düşen bir tahta parçası.
O da ne? Cesur yok ortalarda.
– Cesur neredesin gel oğlum. Korkma ben buradayım…
diye seslenen sahibi, cesuru avutmakta.
*****
Olmasını dilediklerimiz ve görmek istediklerimizle, olanlar her zaman birebir örtüşmeyebilir.
Yine de biz olmasını istemeye ve “Cesur gel oğlum ” diye seslenmeye devam eder dururuz.
Hayal dünyası iste.