Elini, bir cebine soktu.
Ceplerine doldurduğu cehennemlerinden birazını avuçlarına aldı.
Bir avuç kirli parayı harcar gibi, bu gün onu harcadı.
Ceplerindekilerin hepsinin, hem sahibi, hem de koruyucusu.
Onları nasıl ve neden topladığı bir yanda,
İçlerinde neler olduğu diğer yan da durdu.
Kimini vicdanından,
kimini alışkanlıktan,
kimini mecbur hissettiğinden,
kimi kendi kimliği andığında,
Kolaycılığından,
Sevgisinden,
Korkusundan,
topladı…
Kimininse, neden orada olduğundan bile habersizdi.
…..
Sadece toplamış ve toplanmıştı.
Cepleri bir dünya cehennemle doldu.
Topladıklarının tümüne çözüm borçluydu.
Onlarla ve onlarsız yaşayamazken.
Onlar artık onundu.
O, artık onlara ;
Hesaplaşma,
Yüzleşme,
Çözme,
Öğrenme,
sorumluluğu borçluydu.
Cepleri, doluydu.
Cepleri, çözmedikleri kadar doluydu.
Cepleri, aşmadıkları kadar doluydu.
Cepleri, geride bırakamadıkları kadar doluydu.
Elini cebine attı,
bir cehennemini aldı avucuna
ve
bu günkü şansına o geldi.
Bu günkü şansına kısmet yine onu yaşadı.