– İhtiyaç duydukları,
– beklentileri,
– iç karmaşalarından çıkış yolları,
– adım atabilme ve tercihleri yapabilme becerisi,
ile
– hataları, acı ve öfkelerinden aldığı güçle adım atma kararı alan kişi…
Yaşamında yeni bir sayfa açar.
İşte o temiz sayfalarda yapılacakların listeleri oluşturulur.
Özet çıkartılır.
Tespitlerde bulunur ve kararlar alır.
Eski sayfaların hepsine ise bir çizik atıp geçmek istenir.
Bu çizik atmalara örnek vermek gerekirse;
– bu tıpkı boşanma gibidir,
– bu çizik tıpkı ayrılık gibidir,
– delirme sonrası yeni bir hayat kurmak,
– şehri terk edip bir kasabaya yerleşmek gibidir,
– ayrı bir ev çıkarak aileden uzaklaşmak gibidir,
– iş değiştirmek gibidir.
…. Gibi gibidir….
Sonuç da,
Üzerini çizdiklerimiz yine o defterde,
bırakıp gittiklerimiz yine bizimle,
geride bıraktığımız her şeyi defterimizle birlikte yanımıza almış ve geziyoruz.
Bir çemberin içerisinde geride bıraktıklarımızdan uzaklaştığımızı düşünürüz.
Çemberler bu ya 360 dercedir. Döner dolaşır başladığı yere elbet gelir…
Hayata devam ettikçe göreceğiz. Kaçmak için uzaklaşmak çözüm değildir.
Üstelik de, geriye bakıp uzaklaştığımızı sandığımız her şeye attığımız adımla biraz daha yaklaşırken.
Sorun nerede?, diye sorarsak kendimize…
Sorun kaçıştadır.
* Arı kovanına çomak sokmuş çocuk gibi gerçeklerden korku duymakta,
* Yüzleşememekte,
* Sorgulamamakta
* Uzlaşamamakta,
* Çomak sokmadan durmamakta veya arı olabileceğini düşündüğün her koğuktan uzak durmakta,
* kuyruk acısını unutamamakta.
* Dersler almamakta,
* Değişmemekte direnmekte,
* Mücadele vermemekte,
* Baktığınla gittiğin yönün farklı olmasında.
* Sorun aslında, ısrarla kendimizden kaçışta.