Sabrım tükendi diyerek hızlı hızlı adımladığı odanın duvarlarının kıyısından geriye döndü. Büyük bir hışımla karşıki duvara doğru hızla adımlarını sıralayarak ilerledi.
Sabrı kalmamıştı da ondan voltalamıştı tüm odayı.
Halıdaki ayak izleri yol olmuş, yollundakiler duman olmuştu.
Gergin adımlarının önüne kimseler durmamıştı da sabrının geri gelmesi ve geriliminin enerjisinin bitmesi beklenmişti.
Huzursuzdu.
Gergindi.
Sinirliydi.
Sabırsızdı.
Hem kendine, hem de çevreni bir başka türlüsünden zulümdü.
Kim sabırsız gergin birisiyle bir oda durmak yoluna paspas olmak istedi ki.
Kimse istemezdi de, o olmuştu işte.
Ona paspas olmuştu da yine de yaranamamıştı.
Huysuzun huyuna katlanmıştı da.
Sabredense, huysuz olan olmuştu.
Psikolojik şiddet, duygusal şiddet…..
Oda bir başka türlü şiddetin mağduru olmuştu.