Bilmek ayrıdır.
Bildiklerinle hayatında değişikliği yapabilmek ayrıdır.
Hiç bir cerrah kendi ameliyatını kendi yapamaz.
Aynalar bile kendini görmek için bir başka aynaya ihtiyaç duyar ki yansımaları boşluk olur. Onların ortasında duran sayesinde yansıtacakları sayesinde ayna olduklarını bilirler.
O yüzden kendi kendine bilen insan, yanılan insandır.
Yanıldığını bilmek için bir doğruya, doğruluğunu kanıtlamak için bir yanlışa ihtiyacı vardır.
Bir aday ve o adaya bir başkası gerekir değişim için.
Bilinci eğitmek,
Onu desteklemek,
Sahip olana işlerlik kazandırmak,
Kalıcı değişiklikleri, kökten yerleştirmeyi sağlar.
Bu ne gereğinden hızlı ne de gereğinden yavaş olmalıdır.
Gerekli süre, her kişinin kendisinde gizlidir ve kişiden kişiye değişir.
Bu süreyi gereğinden fazla kısaltmak;
korku, başarısızlık hissi, yetersizlik veya zayıflık duygusu gibi olumsuz etkilerin nedeni olurken.
Gereğinden uzun tutulması da;
kaçış, umursamazlık, vazgeçiş, ümitsizlik gibi duygularla karşılık bulur.
Bunu doğru bir şekilde yapmanın yolları vardır.
Bu yolları öğrenmiş ve uygulayan insanlar vardır.
Bu yolları öğreten insanlar vardır.
Bunu araştırmakla uğraşmış bilim dalları mevcuttur.
Bilmek oluşu, düşünceyi izlemek ve değiştirmeyi arzulamak eyleminden sonuca giderler.
Eğer bir yetisi ise meseleye bakış örneğin “Zihinleri okumak”
Bu dahi yetmez birisinin varlığına varlık katmaya, ona yol aldırmaya.
Benlikleri görmek, duyguları anlamak, o insanı her insandan daha iyi tanımak gerekir.
Sabır gerekir.
Kabul gerekir.
Sevmek gerekir.
İnanmak gerekir.
Bazen de kabullenmek gerekir.