Benzer hayatları başkaları da yaşar.
Belki başka yerlerde,
Belki başka zamanda,
Belki bir başka şekliyle.
Benzersiz olma düşüncesi bunu kabul etmekte zorlanır.
Bu olasılığın olması bile onu yaralar.
Küçümsenmiş, önemsizleştirilmiş, sıradanlaştırılmaya çalışılmış hisseder bu düşünce karşısında.
Bu, yaşamadan öğrenmemeye giden ben farklıyımcılıktır.
Farklı değildir.
Aynı şeyi yapan, aynı yere giden, aynı yoldan geçen, benzer binlercesinin hikayesi olan bir yolculuk rehberini yok saymaktır.
Olay benzememektir.
Olay başkalarından ders almamaktır.
Olay, görerek okuyarak izleyerek dinleyerek öğrenmemektir.
Dert, birinin lafını dinlememektir.
Çocukluk işte…
Çocukluktan kalma bir inat işte…
Başına gelecek daha çok şey var işte….
” siz benim koşullarımı bilemezsiniz”
“Ne yaşadığımı anlayamazsınız”
” bildiğiniz gibi değil”
” bu farklıydı”
” nereden bilecekler”
” beni kimse anlayamaz”
” Ben farklıyım”
” koşullar çok farklı”
Kafaları, bu anlattığım düşüncenin ürünüdür.
Bu kafalar daha çok duvara vurur.