Ben ötesi deneyimlere uzanan çalışmalar, ağır ve zorlu çalışmalardır. Uzun hazırlık ve üzerinde titiz çalışma gerektirir. Çılgınca gözüken deneyimler; ölüm, doğumda olduğu gibi, yok oluş ve sonrasında varoluşa ulaşma gayretinin uzantısıdır. Marjinal yönü olan bu deneyimler, çizginin ötesinde ne olduğuna duyulan merakla alternatif gayretler olmaksın ulaşılamayan daha önce karşılaşmadığımız verilerin elde edilmesinin, erkek çocukluk ve doğum, doğum öncesi travmaların çözümlenmesine yönelik seçeneklerden bir tanesidir. Yine bebeklik döneminde Analitik olarak adlandırılan güçlü temel ihtiyaçlar (tutulma bırakılma rahat ettirilme oynanma ve ilgilenilme) sorunlarına ilişkin dokunuş ve değişimleri oluşturma potansiyelini barındırır. Şamanlık dönemlerinden gelen beden dışı deneyimlere, diğer boyutlarla ve farklı gerçeklikler bağlantı kurmak adına uygulanan geçişleri gerçekleştirmeye çalışan ayinler, sufi ritüelleri, derin meditasyon çalışmaları, zikirler ile elde edilmeye çalışılan bilinç halleri, ilkel kabile ayinleri yüzyıllar boyu bu tarz ben ötesi deneyimler için kapılar açmaya ve farklı gerçekliklere varmaya gayret sarf etmişlerdir.
Ben ötesi, günümüz dünyasında da parapsikolojik değerin ötesinde bilimsel dikkatleri çekmiş ve 1940 ‘lar dan itibaren yapılan çalışmalar araştırılmaya değer bulunmuş ve bir kısmı da kabul görmüş ve görmektedir. Dünyaca ünlü bilim adamları, antrapologlar, psikiyatristler ve psikologlar ben ötesi araştırmacılarla birlikte sayısız çalışmaya imza atmış ve bilimsel temellere oturtulmuş yöntemleri gözler önüne sermişlerdir.
Gelelim ben ötesi deneyimlerin nasıl oluştuğuna ve daha farklı nasıl olgularla gerçeklik bulabileceğine. Ben ötesi deneyimlerin tıbbi yöntem ve ilaçlar halisinosyonojenler vb türevleri ile kontrollü bilimsel ortamlarda oluştuğu farklı çalışmalar dünya üzerinde uygulanmaktadır. Ülkemiz ve gibi ülkeler de ise bu tarz çalışmalar geleneksel ve yöntemsel çalışmalarla gerçekleşmektedir. Bir başka yöntem ise yoga meditasyon, zikir, ibadet ve diğer ritüeller kullanarak bu deneyime ulaşmak ve bilincin sınırlarının ötesine geçebilmektir. Bu kısım gayretlerin pek çoğu oldukça uzun ve meşakatli çalışmalar gerektiren derin adanmışlıklara ihtiyaç duyar. Ekseriyetle bunları deneyimleyebilmek yetenekle beraber uzun yılların feda edilmesini gerektirir.
Bazı durumlarda ben ötesi deneyim, kendiliğinden bir anda bir ışığın parlaması gibi herhangi bir çalışma içerisinde, kendiliğinden gerçekleşebilir. Bu tamamen nasip kısmet ya da lütfedilmiş özel bir andır. Ne ye göre ne zaman ve ne şekilde tezahür edeceği öngörülemeyen, çok basit bir çalışmanın beraberinde bile kendiliğinden oluşabilen özel durumlardır. Genellikle lokal bir sorunun takibinde, çözümsüz gözüken bir acının varlığında, belirli bir konudaki derin bir uyanış ya da aydınlanmanın kişiye özel lütfu niteliğinde kendiliğinden gerçekleşir.
Ben ötesi durumun yaşanması dışında, ben ötesi bir bilgiye temasın sağlanmasının da mümkün olduğu durumlar söz konusu olabilir.
– Sezgisel geçiş,
– Benliğin derinlerindeki gerçekliğe temas
– Hatırlanamayan dönemlere ilişkin seziş,
– Temas edilmemiş olan bilgi paketlerini kendiliğinden açılımı
– Kişinin belirli durum olay veya hislere ilişkin derin görüsü
…vb oluşabilir. Bu derinlemesine, bilinçten kopuk gerçekleşmeyen. Bilincin ve aktif düşüncenin yanı başında oluşan durumlara işarettir.
Bu çalışma bilincin aktif hareket ettiği ve canlı olduğu anda benliğin derin bir çözüm arayışı ve cevaplara gerçekten ulaşma gayretinin neticesinde oluşur. Örneğin kişi bir anda 1,2 yaşlarındaki bir olayı hatırlar, kalbinde doğumda yaşanmış bir duygunun korkunun varlığını hisseder. Hatırlayamadığı dönemlerden içinde kalmış bir duyguya, eziklik ya da dışlanmışlığın duygusunun farkındalığı içerisinde bulur kendisini ve bununla bir yüzleşme yaşayabilir.
İmkansız olarak gözüken pek çok şeyin imkanlı olabilmesindeki hikmet yaratanın, evrensel dizlimin, kaderin yazgısının… dilinin ucunda durur. İmkansız olan, olması gerektiğinde imkan dahiline girer.
Talep edilen ben ötesi durumlar, aslında kısmet ve kader dengesinde nasip edilir ya da edilmez. Hazır olunur ya da olunmaz. Uygulanır ya da uygulanmaz, kişi bundan faydalanır ya da faydalanmaz. Yaratılış bir dengeyi tutar ve yaratılışın bu dengesinde imkansızı, imkanlı kılar. İmkan dahilinde olanınsa, imkansız olması mümkün olur.
Sonlara yaklaşan anlatımımızda bunun kontrolsüz olduğu algısı oluşabilir.
İşin aslı öyle değildir. Eylem ve gayret kontrollü. Teknikler bilinçli ancak sonucun öngörülemez olması üzerinde durulmaktadır. Kuantum sistem içerinde olması gereken ve olmaması gerekenlere ilişkin son onama bizlerin elinde olmayan kader sürecinin işlemekte olduğu anlamını taşıyacaktır.