[fusion_text]
Geldi, anlatmaya başladı.
Anlattı… anlattı….
Söyleyecek çok şeyi vardı.
Dinleyecek yeri ise hiç kalmamıştı.
Anlattı…., anlattı…. ve gitti.
Bir zaman sonra tekrar geldi.
Anlattı anlattı…. söyleyecek çok şeyi vardı.
Ve gitti.
Tekrar geldi, tekrar… tekrar….
Gerçkten onu dinleyen ve içini boşaltabileceği dipsiz bir kuyuya ihtiyacı vardı sadece.
Sessizce onu dinleyecek, ilgiyle onu dinleyecek…
Yargılamayacak, yorum yapmayacak ve onun içini boşaltmasına izin verecek.
Tüm yükünden kurtulması için ona zaman ayıracak birisine ihtiyacı vardı sadece.
Anlattı…., anlattı ve gitti.
İnsanlara neye ihtiyaçları olduğunu biz söyleyip, onlara bunu dayatamayız.
Ancak, insanlar bir şeye ihtiyaç duyduklarında her zaman onları anlayıp ihtiyaç duyduklarına karşılık verebiliriz.
Bazen birisine yardımcı olmanın en iyi yolu anlatmakken, bazen de en değerli şey susmak ve dinlemek olur.
[/fusion_text]