En büyük sıkıntım, umursamak.
Sanıyorlar dertliyim.
Şükür, bir derdim tasam yok yaşadığım bu hayattan.
Bana güzel yaşamak.
Düştü sana, derdi kederi yaşamak.
Gamlıyım gamına.
Dertliyim derdine.
Üzüntüm üzüldüğüne.
Sıkıntım sıkıldığına.
Dedim ya tek sıkıntım umursamak.
*****************************
İnsanları kendi dertlerimiz ve sıkıntılarımızla hizaya sokmak gayretine “aciziyetten güç almak” terimi karşılık gelir.
Bu bir dönem bir süre ve bazı insanların karşısında işe de yarar.
Üzülürler elbet bir süre.
Dertlenirler belki de.
Bir şeyler yapmaya da çalışırlar.
Ya sonra, sonra bırakırlar ve kendi hayatlarına bakarlar.
Yapılacak bir şey olmadığını öğrenmeleri bir süre alır. Alırlar süresince öğrenmeleri gerekeni. Ve sonra istediğine ve seçtiğine bırakırlar aciziyetle onlara zulmedeni.
Acıma duygularıyla oynayanlar, acıyanları acımasız yapar böylece. Acınma isteyenler sonra öfkelenir onlara ve onlara karşı onlarda acımasız olmaya başlarlar.
Yeni üremiş acımasız insanlar, yeni acınacaklar yaratır sonra.
Acıları yaratanlar, acınacaklar, onların acımasız kıldıkları ve kendileri de acımasızlaşanlar kol-kola girer yeni kurbanlar arar sonra.
Acıma acınacak hale gelirsin.
Düşene bir tekmede sen atacaksın.
gibi değimlerin çıkış hikayesi de böyledir işte.