Algıların Üzerine İnşa Edilir
Hayatlar kimlik algılarının üzerinde inşaa edilir. Kimlik bulduklarının üzerine taşlar dizilir. Kim olduklarının üzerine değil, buna çok dikkat edin. Kimlik bulduklarının üzerine. İşte bu yüzden anlamsızdır pek çoğu.
Hayatlar kimlik algılarının üzerinde inşaa edilir. Kimlik bulduklarının üzerine taşlar dizilir. Kim olduklarının üzerine değil, buna çok dikkat edin. Kimlik bulduklarının üzerine. İşte bu yüzden anlamsızdır pek çoğu.
Bu dünya öyle gariptir ki, Kimisine yalan söylüyor diye kızanlar, kimisine de doğruyu söylediği için kızarlar.
Gün başladıktan sonra iyi olmak zorundaydı. İyi gözükmek, anlayışlı olmak, tahammül edebilmek, erdemli davranmak… Özveri günün özeti, kabul de hikayesi… ve günlerin sonunda, kendi olmak için ona kalan zamanı olacaktı. Bu tükenişti işte. Kendin olmadığı – kendin gibi olmadığı tam gün, tüm gün kendinden kaybettiği gündü… Olay, gün içinde kendi gibi olmamak değildi. Olay, hayatın…
İyi ve kötü insanları birbirinden ayıran en önemli fark nedir bilir misiniz? Kalp mi, Bilgi mi, Vicdan mı, İnanç mı, Yaşanmışlık mı, Eğitim mi, Koşullar mı, Çevre mi, … Hiç biri değil. Kendisiyle yüzleşebilmektir. Kim ki acısıyla, öfkesiyle, yarasıyla, utancıyla, özlemiyle, korkusuyla, … kendisiyle yüzleşemiyorsa. Kim ki kendine kendi hesabını eksiksiz veremiyorsa eninde sonunda kötü…
İnkar… Böylesi derin bir kokuyu inkar etmek, hele ki yaşamamışçasına… Ve yaşanmamış olanla… Bilinen her şeyi samimiyetsiz ve yalan hale getirir. Tüm günahsızlık, günahı olur insanın. Tüm doğrular, yalanı. Tüm yaşamıysa, kocaman bir kayıp haline gelir. Vazgeçtiğini bilmeden ondan ayrılanın anlamı olmaz. Samimi değildir ölümü tıpkı yaşamı gibi. Samimi değildir tıpkı ….
Sen kral, Ben kral, Sorarsan hepimiz arslan kral. 😀😀😀😀 Gamsız hayat bir masal. Hani kırk gün kırk gece eylemişler, bir ömür mutlu yaşamışlar türünden. Dünyanın yaratılışı bizi mutlu kılmak adına değil malesef. İyi ve kötü ile gelişime zorlamak. Vaatler arasında buraya vadedilen yok. Durumlar karşısında yaptıkların ve oldukların var. Mesele sensin ve benim. Mesele etki…
Bahaneler, bahaneler… Arkasına saklanacak daha yaratıcı şeyler lazım artık. Bahaneler çoktan eskidi.
Baştan başlamak hep zor olmuştur. Belki de ondan dünü sürdürmeye çalışırız. İçimizde bir hayal kırıklığını, bir kaybı daha alacak yerimiz yoktur. Belki de ondan geçmişi sürdürüz. Korkular sarar sonra, unuttuğumuzu hatırlarız. Yeni bir şeyleri denemek, yeni bir yere gitmek, yeni insanlarla tanışmak, yeni işlere girişmek, evimizi değiştirmek ve hatta şehrimizden bile çıkmaktan kaygı duyarız. Daralmıştır…
Bazı insanları fazla önemsiyorum. Bazen başka insanlar beni fazla önemsiyor. Bazen de kendimizi fazladan önemsiyorum. Önemli şeyler bunlar. Önemli olmak, önemli. Bu konu, o da önemli bir konu. Sizin de bu yazıya gereken önemi vermeniz gerekiyor. Yani bu yazı, Ö-N-E-M-L-İ ☠️☠️☠️☠️☠️☠️☠️ Abartı, yaşamın içerisinde olan. Önemli olmak da abartılmış bir algı. Önem avuçlarımızda tuttuğumuz su.…
Nasıl bir değersizlik duygusu ile varolmuşlardır ki. İyilik hallerine dayanamazlar. Nasıl bir yoksunluktur ki içlerindeki. Var olduğunu düşündüklerine katlanamazlar. Nasıl bir kendilerine inançsızlıktır ki bu. Kendileri çıkmaz yukarılarındakinin ayaklarına yapılır aşağıya çekmeye uğraşırlar. Kalbi kötü insanlar vardır gerçekten. Ve işin en kötüsü bunlar kendilerinin iyi olduğuna inananlardadır.